Lohusalık Döneminde Beslenme

LOHUSALIK DÖNEMİNDE BESLENME

Doğumdan sonraki ilk dönem diye adlandırılan lohusalık döneminde bütün dikkatler genelde yeni doğan bebeklere çevrilmiş olur. Hâlbuki annenin kendini toplaması için gerekli olan süreci anlatan bir kelimedir lohusalık. Doğumdan sonraki ilk 6 haftayı kapsayan bu dönemde yeni anne kendi için nasıl bir beslenme stratejisi izlemelidir, bu dönemi rahat atlatmak için, kolay toparlanmak için.

Lohusalık döneminde annenin en sık karşılaştığı problemlerden biri kabızlıktır. Kabızlık için öncelikle bol su tüketilmedir, suyun emilimi kalın bağırsakta yapıldığı için, su bağırsak hareketliliğini artırır. Anne emzirme yoluyla da sıvı kaybettiği için bu dönemdeki sıvı ihtiyacı oldukça yüksektir. Yeterli sıvı alınıp alınmadığının en iyi kontrolü idrar çıkışlarını ve rengini takip etmektir. Anne günde 6-7 kere idrara çıkıyorsa ve idrar rengi açık-soluk sarı renkteyse, yeterli sıvı tüketimi vardır. Posalı gıdaların tüketilmesi, bağırsak faaliyetlerinin düzenlenmesini sağlar. Yüksek posa içeriğinden dolayı sebze, meyve ve tam tane ekmeklerinin tüketilmesi posa ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olacaktır. Kuru meyvelerin ( özellikle de kuru kayısı, kuru erik ve incir ) aç karnına ve suyla tüketilmesi bağırsak faaliyetlerini artıracaktır.

Doğum öncesi anneye yapılan lavman( bağırsak boşaltma işlemi )bağırsak florasını bozan bir işlemdir. Lohusalık döneminde bağırsak florasının düzenlenmesi hem kabızlık problemi hem de annenin bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından önemlidir. Pre ve probiyotik içeren besinlerin tüketimi, bağırsak florasının toparlanmasına yardımcı olacaktır. Yoğurt, kefir doğal olarak bunları içerir, bunun dışında pre-probiyotik katkılı yoğurtlar, müsliler de kullanılabilir.

Lohusalık döneminde pek çok annenin sıkıntısı da gazdır. Pre-probiyotik kullanımı ve bağırsakların düzenli çalışması gaz şikâyetlerini azaltacaktır. Bunun dışında kuru baklagiller, karnabahar, kereviz, barbunya gibi gaz yapan besinlerden kaçınmak gerekir. Çok sıcak ve soğuk besinlerin tüketilmesi de gaz şikâyetini artırır. Buzdolabından çıkardıktan sonra besinlerin oda sıcaklığında bekletildikten sonra tüketilmesi, çok sıcak besinlerin yine oda sıcaklığında biraz bekletildikten sonra tüketilmesi gerekir. İyi çiğnenmeden sindirim sistemine giden besinlerde gazı artırır, o yüzden besinler mutlaka iyi çiğnenmelidir.

İster normal doğum olsun ister sezaryen, annenin yaralarının hızlı ve iyi düzelmesi için C vitaminin, Magnezyum, çinko ve protein kaynaklarının iyi alınması gerekir. C vitaminin en iyi kaynakları sezonunun da olmak kaydıyla çiğ sebze ve meyvelerdir. Kışsa narenciye (portakal, mandalina, greyfurt, kivi) yazsa çilek, kiraz, üzüm, kayısı gibi meyveler ve mutlaka yeşil yapraklı sebzelere sofralarımızda yer vermek gerekir. Magnezyum yara iyileşmesini hızlandıran bir mineraldir. Magnezyumun en iyi kaynakları yağlı tohumlardır ( özellikle de badem ), yeşil yapraklı sebzeler ( ıspanak, semizotu, pazı ) ve kurubaklagillerdir. Annenin protein ihtiyacının artığı bu dönemde iyi ve kaliteli protein kaynaklarını alması yara iyileşmesi için elzemdir. Yumurta ( çok uzun süre kaynatılmamak kaydıyla ), et, tavuk, balık, yağlı tohumlar, süt, yoğurt kaliteli protein kaynağıdır. Anne süt salgısıyla beraber artan protein alımını bu besinlerden yeterli miktarda tüketerek almalıdır.

Doğum sırasında kaybedilen kanla beraber annede demir mineraline olan ihtiyaç artmaktadır. Artmıs demir ihtiyacını karşılamak için, doktorunuzun önerdiği multivitamin veya demir desteğini mutlaka düzenli bir şekilde kullanın.Multivitamin veya demir desteğini kullanırken bunları süt, yoğurt gibi ürünlerle beraber kullanmamaya özen gösterin.Kalsiyum demiri bağladığı için ,demirin emilimini azaltmaktadır.Demir bitkisel ve hayvansal kaynaklarda bulunur, hayvansal kaynaklı demirin insan vücudu tarafından emilimi daha yüksektir, hayvansal demir kaynakları , bitkisel demir kaynaklarıyla beraber kullanıldığında , demirin emilimi daha da artmaktadır.Hayvansal demir kaynaklarının en önemlileri, yumurta,et,tavuk ve balıktır.Bitkisel demirse yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.Sabah kahvaltısında yumurta tüketiyorsanız yanında maydanoz, tere, roka gibi yeşil yapraklı bir sebze bulundurmaya özen gösterin.Öğlen veya akşam yemeklerinde et –tavuk-balık tüketeceksiniz yoğurt yerine salata veya sebze-salata tüketmek demirin daha fazla emilmesini sağlayacaktır.

Lohusalık döneminde annenin temel olarak toparlanmasına katkıda olacak besinlerin yanı sıra annenin dengeli ve yeterli beslenmesi, her besin grubundan hem süt salınımı hem de kendi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde besin çeşitliliğine gitmesi en önemlisidir. Her yaşta ve her durumda en önemlisi yeterli ve dengeli beslenmektir.