Şişmanlık (obezite) vücuttaki yağ miktarının artması olarak tanımlanmaktadır. Beş- on yedi yaş çocuklarda görülen obeziteye çocukluk çağı obezitesi denmektedir. Çocuk ve gençlik döneminde ortaya çıkan şişmanlığın, gelecekte bu bireylerde bir-çok sağlık sorununun ortaya çıkmasına neden olacağı düşünülmektedir. Şu an obez olan erişkinlerin % 40’nın çocukluk çağında da obez olduğu belirtilmektedir.
Şişmanlık günümüzde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmakta ve şehirleşme, ekonomik gelişme ve diyet alışkanlıklarında oluşan hızlı değişimler beslenmede olumsuz değişiklikler yaratmaktadır. Bu değişiklikler içinde ev dışı beslenmenin artması, porsiyon büyüklüğü, besin çeşitliliği, özellikle şekerle tatlandırılmış içeceklerin tüketiminin artması ve ayaküstü hazır hızlı besinlerin ve atıştırma tabir edilen enerji ve yağ oranı yüksek, kolay yenen ve her yerde satılabilen yiyeceklerin artması da önemli bir etken olarak gösterilmektedir.
Çocukların besin alımları genellikle yemek seçici, yemek saatleri düzensiz, diyet öyküleri aşırı besin tüketici ve atıştırıcı tip, ödül olarak şeker ve aşırı karbonhidratlı besin tüketen ve bol yağlı özellikle kızartmaya eğilimli, sebze-meyve tüketimi az, et tüketimi fazladır. Bu konuda ailelere büyük görev düşmektedir. Aşırı yeme olanakları ve evde bulunan yiyecekler bir çocuğun beslenmedeki seçiciliğini etkiler. Evde bulunan ve ulaşılabilen besinlerden ebeveynler sorumludur. Anne ve babanın beslenme alışkanlıkları çocuğa örnek olacak beslenme modelidir. Bu nedenle ebeveynler sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kendileri de uygulamalıdır.
Burada üzerinde durulması gereken en önemli konulardan birisi de şekerle tatlandırılmış gazlı içecekler, şeker eklenmiş içecekler, sporcu içecekleri, şekerle tatlandırılmış meyve suları gibi enerji veren içeceklerin su yerine kullanmasıyla artan enerji ve sağlıksız beslenme tablosudur.Bu konuda ebeveynlerin çocuklarına iyi örnek olması , susama hissinin suyla giderilmesi çocukların su içmesini sağlamasına yardımcı olacaktır. Ebeveyn tercih olarak enerji içeren içecekler kullanıyorsa çoçuğundan bunları uzak tutması çok mümkün olmayacaktır.Enerji içeren sağlıksız içecekler yerine öncelikle su tercih edilmelidir.
Su, vücudun en önemli bileşenidir. Vücut ağırlığının % 70-75’ ni su oluşturur. Bebeklerin yetişkinlere, erkeklerin kadınlara göre vücudunda daha çok su bulunmaktadır. Kas hücrelerinde ki su miktarı, yağ hücrelerinden daha fazladır.Vücut ağırlığı ne kadar küçükse su gereksinimi göreceli olarak daha fazladır. Çocukların su gereksinimi göreceli olarak yetişkinlerden daha fazladır ve susuzluktan yetişkinlere kıyasla daha fazla etkilenirler. Yeterli su tüketmeyen çocuklarda bilişsel ve fiziksel fonksiyonlar yavaşlar, vücut ısısı yükselir. Sıvı kaybı devam edip, eksilen su yerine konmadığında solunum artar, terleme ve idrar çıkışları azalır.
Vücuttan sıvı kaybı, idrar, ter, dışkı ve solunum yoluyla olur. Yaz aylarında artan hava sıcaklığıyla beraber terle ve vücut ısısının korunması için harcanan sıvıyla beraber, sıvı ve elektrolit kaybı artar. Bu atılan ve harcanan sıvının yerine konması gerekir. Çocukların susamasını beklemeden su içmelerini sağlamak gerekir, susama hissi su gereksinimini karşılamayı beklemek için her zaman doğru zamanı göstermez. Susama hissini kontrol eden hipotalamustan, susuzluk sinyali geç gelebilir. İdrar çıkışları azalan ve idrar rengi koyulaşan, fiziksel aktivitesi yavaşlayan, ağız kuruluğu gelişen, zamansız uykusu gelen çocuklarda hafif veya orta şiddette sıvı kaybı gelişmiş olabilir. Bu durumda ki çocukların sıvı ihtiyacı hemen karşılanmalıdır. Çocukların bizden daha enerjik olduğu, terle daha fazla sıvı kaybettiği unutulmamalıdır. Yaz aylarında okulların tatil olmasıyla beraber çocukların fiziksel aktivitesi de genelde artar. Fiziksel aktivite hava sıcaklığıyla birleşince terle gelişen sıvı kaybının daha fazla olduğu göz ardı edilmemelidir.
7-8 yaşındaki kız ve erkek çocuklarının ortalama sıvı gereksinimi 1 litredir ( yaklaşık 5 su bardağı ),9-13 yaş grubunda ki kız çocukların ortalama sıvı gereksinimi 2 litre( yaklaşık 8 su bardağı ), erkek çocuklarınınsa 2,2 litre ( yaklaşık 9 su bardağı ) dir. Terleme ve fiziksel aktiviteye göre bu miktarlar değişiklik gösterebilir. Sıcak havada artan ter ve vücut ısısının korunması için kaybedilen sıvı miktarı artacaktır. Spor veya fiziksel aktivite yapan bir çocuğun susama hissi gelişmeden ortalama 20 dakikada bir sıvı alması gerekmektedir. Suyun yeterli alınıp alınmadığının en iyi göstergelerinden biri idrar sıklığı ve rengidir. İdrar rengi açık- soluk sarı değil de koyu renkli ve az miktardaysa sıvı alımı yeterli gitmediğinin göstergesidir. Spor veya egzersiz yapan çocukların egzersizden sonraki ilk bir saat içinde idrara çıkıyor olmaları, egzersiz sırasında yeterli miktarda sıvı aldıklarının önemli işaretlerinden biridir.
Hava sıcaklıklarının yüksek gittiği bu aylarda çocuklarınızın su tüketimine özen gösterin, idrar rengi ve sayısını takip etmeye çalışın. En önemlisi de çocuklarınıza su alışkanlığını kazandırın, su için iyi örnek olun, suyun önemini anlatıp su içmelerine destek olun.