Diyette Akıl Oyunları

DİYETTE AKIL OYUNLARI

Modern çağın yarattığı kilo sorunu ve her gün bir yenisiyle tanıştığımız diyetler arasında kalakaldık. Akıllar karışık. Oysa ihtiyacımız olan yeni bir diyetten çok,bir araya geldiğinde beslenme tarzını kökten değiştirecek uygulanası formüller

1. Gün içerisinde yediğimiz tatlıların, bir gece önceki uyku süremizle ilgisi olduğunu biliyor muydunuz? Yeteri kadar uyuyamadığımızda vücudumuz kendini yenileyemez, dolayısıyla açlık – tokluk hissi yaratan hormonların ( seratonin – dopamin ) yeterli bileşenlerini üretmekte zorlanır. Ertesi gün kendimizi daha iyi hissetmemiz için bir denge kurmaya çalışır ve değişik yollar arar. Bu yollardan biri de şekerli gıdalar tüketerek daha enerjik hissetmemizi sağlamaktadır.

2. İşteki tehlike! Saat 15:00 ve 16:30 saatleri arasında masa başı işi yapanlar, karınları tok olsa da bir şeyler yemek istiyor.Kan şekerinin düştüğü bu saatte, bir şeyler yemek , akşam öğününü kontrol etmeyi sağladığı gibi , metabolizmanın da çalışmasını sağlıyor.Uzmanlar, bu saatlerde en iyi ara öğünün bir kutu yoğurt,yağsız sütle yapılmıs bir neskafe veya ltteyle yanında birkaç grisini olduğunu söylüyor.Oldu da canınız daha fazlasını çekti , o halde yapmanız gereken naneli esans yağı koklamak. Yapılan bir araştırmaya göre bir hafta boyunca düzenli nane koklayan kişilerin yüzde 23 daha az kalori aldığı gözlemlenmiş. Diş fırçalamak da aynı işi görür.

3. Minik hileler beslenme düzeninizde fark yaratmak için yeterli.Mesela limon suyu, besinlerin kanımızdaki şekeri hızla yükseltmesini bir miktar engelleyebilir.Gün içinde içtiğiniz suya birkaç damla limon damlatarak daha uzun süre tok kalabilir, hem de güçlü antioksidan bileşenler sayesinde bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.Özellikle de kış aylarında…BU LİMON VE LİMON SUYU KONUSUNDA BEN BU GÖRÜŞE KATILMIYORUM.

4. Bazı gıdalar kan şekerinin ani yükselmesine neden olarak metabolizmayı yavaşlatır ve kilo alımını hızlandırır.Bazı yiyecekler de tam tersine metabolizmayı hızlandırır.Rafine edilmiş şekerler,nişastalı yiyecekler,baklava,börek,reçel ve patates gibi besinlerin yanına mutlaka protein içeren bir yiyecek eklenmelidir.Örneğin kahvaltıda reçelin yanında az yağlı peynir tüketmek ya da böreğin yanında bir bardak ayran içmek gibi.

5. Öğlenleri sadece bir kase çorba içiyorum ancak yine de kilo veremiyorum diyenlere uyarı: Yapılan araştırmalar, çorba tüketiminin yanında yoğurt ve salata yemenin açlık krizlerini daha iyi baskıladığını ve yağ yakma hızını arttırdığını gösteriyor.Anlayacağınız çorba dahi olsa tek yönlü beslenmek kilo verdirmiyor.

6. İtalyanların bu kadar makarna tüketip şişmanlamamasına şaşmamalı. Meğer makarnayı az pişmiş, yani ‘‘ al dante ’’ yemelerinin bir sebebi varmış. Makarna gibi nişastaya dönüşümü kolay besinleri çok pişirmek kan şekerinde dengesizlik yaratarak kiloya neden olabiliyor.Bu durum patates ve patatesli yemekler için de geçerli.Patatesli bir şey pişireceğiniz zaman, patatesleri haşlayıp bir gece buzdolabında bekletin.Daha sonra patatesi yemeklerinizde kullanırsanız,kan şekerinizi daha rahat kontrol etmenizi sağlar.

7. Yağsız süt-yoğurt ürünlerine öğünlerde yer vermek , o öğünde aldığınız yağın daha az emilmesini sağlayarak , enerji dengenizi korumanıza yardım eder.Ana ve ara öğünlerinizde süt,yoğurt,ayran,kefir gibi ürünlere yer vermeniz , yağdan alacağınız enerjinin bir kısmının emilmeden atılmasını sağlayacaktır.

8. Çikolata yasak değil. Evet yanlış okumadınız, diyet yaparken çikolatayla vedalaşmak kendinize haksızlık. Çikolata gibi basit şeker,yani hızla emilen şeker içeren besinler kan şekerinde ani yükselmeler yapar.Vücut bu ani kan şekeri yükselmesi karşısında gereğinden fazla insülin hormonu salgılar,bu hormonun kanda fazla olması özellikle karın bölgesinde yağlanma ile sonuçlanır.Oysa çikolatayla beraber veya öncesinde bir bardak yağsız süt veya yağsız sütle yapılmış bir kahve içmek , insülin hormonun daha kontrollü salınmasını sağlayacaktır.

9. Hormon sisteminizi şaşırtmaya ne dersiniz? Yemek saatinden yarım saat önce doğru türde yağ tüketirseniz,beyninize tok olduğunuz sinyalini göndererek hormon sisteminize hile yaparsınız.Ara öğününüzden yirmi dakika önce 2-3 adet ceviz içi veya 8-10 adet tuzsuz badem ile yağ tüketimini sağlayıp barsaklardaki tokluk sinyalinizi yemeğe başlamadan tetikleyip beyne doyma sinyali gönderecektir.

10. Bazı besinlerin metabolizma üzerinde önemli etkiler var.Mesela kırmızı biber.Yapılan klinik araştırmaların sonucunda kırmızı biberin günün erken saatlerinde tüketildiğinde öğleden sonraya kadar olan ani acıkmaları ve fazla besin tüketimini azalttığı bulunmuş.İçinde bulunan kapsaisin etken maddesi ile genel kalori alımını azalttığı ve metabolizmayı hızlandırdığı düşünülüyor.

11. Cilt sağlığı ve tükettiğimiz gıdalar arasında da önemli bağ var.Akne problemi yaşayan 47 bin genç üzerinde yapılan bir çalışmada, günde 3 porsiyondan fazla süt ve süt grubu gıdası tüketen grupta , 1.porsiyon ve daha az tüketen gruba göre yüzde 44 daha az akne görülmüş.Yine aynı çalışmada süt ve ürünlerinin kaymağının tüketilmesi,yani yağ içeriği akne oluşumunu etkilememiş.Araştırmacıların bu çalışmadan sonraki hipotezleri,sütteki yağları değil hormonların akneye yol açtığı yönünde.

12. Kilo almamıza sebep olan suçlu bulundu:Ghrelin hormonu.Beynimizin arka tarafında bulunan hipotalamus iştahımızın yönetmeni, acıkma ve doyma kimyasalları üretiyor.Leptin hormonu doyma merkezine giderek size tok olduğunuzu hissettirirken,ghrelin hormonu daha fazla yiyerek midenizi doldurmanız için zorlar.Bilim adamları, ghrelin’i şans eseri buldu.Bir mide baypas ameliyatında farkında olmadan ghrelin salgılayan bölümü kesip alırlar.Çok geçmeden hastanın az yemek yemesine neden olan durumun daha küçük mide değil azaltılmış ghrelin hormonu üretimi olduğunu anlarlar.Ghrelin , açlık isteğini arttırır,metabolizmayı yavaşlatır ve yağ yakmanızı engeller. Öğünlerde önce salata veya çorba içerek başlamak midede yer tutarak mide duvarının gerilmesini sağlar, böylece ghrelin denilen iştahı artıran hormonun üretimini azaltarak açlık hissinin kolay baskılanmasını sağlar

13. Pennsylvania’da yapılan araştırmaya göre ‘‘ doyana ’’ kadar yemek yiyoruz.Bu durumda ne yediğimizin pek bir önemi kalmıyor.Düşük kalorili de olsa,yüksek kalorili de olsa , temel amaç doyma hissini yaşamak.

14. Vücudun susuzluğunu gidermek için fazla yiyoruz.Yiyecek için duyulan açlık ve susuzluk duygusu beyinde aynı bölgede hissedilir ve histamin tarafından tetiklenir.Normal olan hayvanların yaptığı gibi önce su içmek,ardından yemeğe yönelmektir.İnsanlar tam tersini yapıyor.Eğer yemekten yarım saat önce bir iki bardak su tüketirsek tokluk hissedecek ve yalnızca besin gereksinimiz olduğunda yiyeceğiz.Açlık hissiyle susuzluk hissi birbirine karışır ,acıktığını zaman önce bir bardak su için , açmısınız susuzmusunuz ?bunu ayırtedin.

15. Tarçın ve ananas son yıllarda ikisinin üzerine de yapılan pek çok çalışma var. Tarçın kan şekerinin kontrolünde, ananasın içinde ki bromelainde proteinin parçalanmasını sağlar.Meyvelerin , sütün, yoğurdun üstüne tarçın koyarak tüketebilirsiniz.Ananas da akşam yemeklerinden sonra iyi bir ara öğün tercihi olacaktır.