Sağlıklı ve Dengeli Beslenme
Beslenme, anne karnında başlayıp yaşamımızın sonuna kadar devam eden en zorunlu gereksinimimizdir. Kişinin beslenme alışkanlığı, hayata gözlerini açtığı andan başlayarak ebeveynlerin ve yaşanılan çevrenin etkisiyle şekillenir. Kimi gıdalar daha fazla tüketilirken, kimilerini de ya gereğinden az ya da hiç tüketilmez. Oysa metabolizmanın sağlıklı işleyebilmesi için, onu ayakta tutan besin gruplarının tümünün düzenli ve dengeli biçimde tüketilmesi gereklidir.
İşte “Beslenme Alışkanlığı”nın iyiliği ya da kötülüğü tam bu noktada kendini gösterir. Kişi sağlığını riske atacak kadar az ya da fazla kiloya sahip olabilir. Aslında kişinin kilosunun azlığı ya da fazlalığı kötü beslenme alışkanlığının sadece en yaygın göstergesidir. Kötü beslenen bireyin, ideal kiloda olsa dahi, çeşitli hastalıklara yakalanması kaçınılmazdır. Temel olarak vücudumuzun ihtiyaç duyduğu 50 çeşit besin öğesini, günlük olarak düzenli ve yeterli bir şekilde tükettiğiniz zaman sağlıklı ve dengeli beslenir, yani iyi beslenme alışkanlığına sahip olursunuz.
Yeterli ve dengeli beslenmek vücudumuzun dengeli çalışmasını sağlar. Vücudumuzun tüm fonksiyonlarını tam olarak yerine getirebilmesi için, ihtiyacı olan besin öğelerini düzenli olarak almak gerekir. Yeterli beslenme; vücudun ihtiyaç duyduğu besin öğelerinin yeteri miktarda vücuda alınması; dengeli beslenme ise vücudun besinsel ihtiyaçları karşılanırken besin çeşitliliği sağlanması olarak tanımlanır.
Günlük besin ihtiyaçlarının karşılanması için, yeterli miktarlarda süt ve ürünleri, et ve ürünleri, tahıl ve ürünleri, sebze ve meyve tüketilmeli, günlük yağ ihtiyacı doğru kaynaklardan karşılanmalıdır. Sağlıklı beslenmede amaç, bireyin yaşı, cinsiyeti, fiziksel aktivitesi, hastalıkları, genetik yatkınlıklarına göre gereksinimi olan bütün besin öğelerini yeterli miktarda sağlamaktır.
Sağlıklı beslenmek için pek çok ipucu verilebilir , en baş tacı yapılacak öneriler ise :
- Sağlıklı beslenmek, sağlıklı öğünler oluşturmaktan geçer . Öğünleriniz de bütün besin gruplarına yer verin.Bunu sağlamak için tabağınızı 4 e bölün , bir parçasına sebze veya salata, bir parçasına protein (et-tavuk-balık-yumurta-peynir-kurubaklagiller ) bir parçasına tahıl ( ekmek-çorba-pilav-makarna) bir parcasını da süt grubu olarak düşünün.
- Günde 5-7 porsiyon sebze-meyve –salata tüketin. Vitamin , mineral ve posa ihtiyacınızı karşılamaya yardımcı olacağı gibi , uzun süre tok kalmanıza da yardımcı olacaktır.
- Süt ve ürünlerine her öğünde yer vermeye çalışın. Kalsiyum sadece büyüme çağında ihtiyaç duydugumuz bir mineral değildir. Kemik sağlığını ve tansiyonu dengelemek açısından da her yaşta ihtiyaç duydugumuz bir mineraldir.
- Katı yağ tüketiminden kaçının . Yemeklerinizi sıvı yağla pişirin. Yağın fazla olmamasına ve yanmamasına özen gösterin.
- Tuz tüketimine dikkat , ülkemizde yapılan çalışmalar günlük tuz tüketimimizin neredeyse 30 grama çıktığını gösteriyor ki, günlük tuz ihtiyacı 5 gram civarındadır.
- Rafine edilmiş ürünler yerine posası içinde kalan ürünleri tercih edin. Beyaz ekmek yerine tam tane ekmekleri, pirinç yerine kabuklu pirinç veya bulguru.Meyve ve sebzeleri mümkün olduğunca kabuğuyla yemeye çalısın.
- Hareket edin. Hareket etmek , kilonuzu korumanıza yardımcı olacağı gibi kas ve iskelet sisteminizin de sağlıklı kalmasına yardcımcı olacaktır.
- Güneş ışığından faydalanın. D vitaminin en önemli kaynağı güneştir. Hergün en az 20-25 dakika açık havada uzun kemiklerinizin güneş görmesini sağlayın.
- Sağlıklı yemek pişirme yöntemlerini tercih edin. Kızartma yerine fırınlama veya sebzelerle pişirme gibi.
- Şeker ve şeker giren ürünlerden mümkün olduğunca kaçının veya tüketimini azaltın. Şeker boş bir enerji kaynağıdır.
- Alkol kullanmayın kullanıyorsanız ılımlı alkol denilen miktarları aşmamaya çalışın. Haftada 2-3 kadeh ılımlı alkol olarak tanımlanır.
- Kurubaklagiller vücudumuzun süpürgesidir.Haftada 1-2 gün sofranızda mutlaka kurubaklagillere yer verin.