1-2 Yaş Çocuklarda Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Yiyecekler

1-2 Yaş Çocuklarda Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Yiyecekler

Bağışıklık sistemi, vücudumuzu her tür bakteri, virüs, parazit gibi zararlı mikroorganizmalara karşı koruyan bir savunma sistemidir. Bir takım otoimmün hastalıklardan korunabilmek, grip veya virüsle geçen hastalıklardan korunabilmek veya olduysak bunları rahat atlatabilmek için bu sistemin güçlü olması gerekir. Bağışıklık sistemimiz olmasaydı, aldığımız ilk virüsle ölebilirdik. Yapılan çalışmalar ek besine geçmeyle beraber yeterli ve dengeli beslenen çocukların crohn , ülseratif kolit gibi otoimmün hastalıklara ve alerjik hastalıklara yakalanma riskini de düşük olduğunu gösteriyor.

Bir yaşına gelen çocuğunuz, anne sütünden sonra ek besinlere başlanarak, neredeyse hemen her besini yiyebilecek duruma gelmiştir. Bu yaştan sonra immün sistemi geliştirebilmek, güçlendirebilmek için nelere dikkat etmeliyiz, çocuğumuza neler yedirmeliyiz?

Bağışıklık sistemi üzerinde etkisi olan en önemli vitaminler E vitamini, C vitamini, A vitamini, Folik asit ve B6 vitaminidir. A vitamini, DNA sentezine yardımcı olduğu ve doku mekanizmasında yer aldığı için önemli bir yer almaktadır bağışıklı sisteminde. A vitamini bağışıklığı düzenleyici bir vitamin olmasının yanı sıra, yapılan çalışmalarda kızamık hastalığın kolay seyretmesine yardımcı olduğunu göstermiştir. A vitamini yetersizliğinde doğumda ve sonradan kazanılmış bağışıklığın baskılandığı, immün sistemin önemli bir oyuncusu olan lenfosit ve kan hücrelerinin normal büyümesi için gerekli olduğunu çalışmalar ispatlamıştır. A vitamini yumurta sarısında ve süt yağında bol miktarda bulunmaktadır. Çocuklarınızın kahvaltısında bir yumurta, ara öğünlerinde yağlı süt verdiğimiz zaman A vitamini ihtiyacını karşılamış olursunuz. A vitaminin öncüsü olan beta karotenin de bağışıklık sistemi üzerinde etkileri olduğu biliniyor. Beta karoten çocuklarda özellikle kulak ile ilgili enfeksiyonları önlemede önemli bir vitamin. Beta karoten, havuç, kayısı, ıspanak, pazı gibi sebze ve meyvelerde bulunur. Sebze çorbası yaparken ıspanak, pazı ve havuç kullanabilirsiniz. Yaz mevsiminde taze kayısı ara öğün olarak tüketilebilir. Beta karoten dondurulma, kurutma, konserve işlemleri sırasında azalır.

E vitamini doğal bir antioksandır. Vücudumuza aldığımız zararlı maddelere karşı hücrelerimizi koruyan önemli askerlerdir, antioksidanlar. E vitamini hücresel bağışıklıkta ve antikorların yapısına girerek önemli rol oynar bağışıklık sistemi üzerinde. E vitamini yağda eriyen bir vitamindir ve en çok da zeytinyağı, ayçicek yağı, kanola yağı ve yağlı kuruyemişlerde bulunur. Çocuklarınızın yemeklerini pişirirken bu yağları kullanarak E vitamini almalarını sağlayabilirsiniz, ancak yağları yakmamaya özen göstermeniz gerekir.

C vitamini, bağ doku, elastik doku, kemik dokusunun sentezinde rol alır, yara ve yanıkların iyileşmesini kolaylaştırır, pek çok vitamin ve mineralin vücut tarafından rahatça kullanılmasını sağlar. C vitamini kendi bir antioksidan olmasının yanı sıra diğer immün sistem üzerinde rol oynayan vitamin ve minerallerin kullanılmasına yardımcı olur. C vitamini açısından taze meyve ve sebzeler oldukça zengin kaynaklardır. Mevsimine uygun sebze ve meyveler günde 3–4 porsiyon olacak şekilde tüketildiğinde C vitamini yeterli miktarda almış olacaktır.

Folik asit yetersizliğinde, hücresel boyutta bağışıklık sistem yanıtının düştüğü ve antikor üretiminin azaldığı ispatlanmıştır. Folik asit, tahıllarda, yeşil yapraklı sebzelerde, portakal suyunda, kuru baklagiler de bulunur. Kuru baklagiller direkt yemek olarak tüketilebileceği gibi, çorbaların içine mercimek, nohut ilavesi de yapılabilir.

B grubu vitaminlerinden bağışıklık sistemi üzerinde en etkili olan vitamin B 6 vitaminidir. B 6 bağışıklık sistemi hücrelerinin yapısında rol oynar, antikor üretiminde yardımcıdır. Eksikliğinde hücresel bağışıklık yanıtının düştüğü, antikor sayısında azalma olduğu tespit edilmiştir. Et-tavuk-balıkta, kuruyemişlerde, sütte bulunur.

Demir yetersizliğinde büyüme ve gelişmeyi etkilediği gibi, bağışıklık sisteminin çalışması ve devamlılığını da etkiler. Demir iki grup olarak bulunur bitkisel demir kaynakları ve hayvansal demir kaynakları, bu iki grup ta yeterli ve dengeli olarak alındığında imnün sistem yanıtlarını artırır. Bitkisel demir, ıspanak, kuru üzüm, semizotu, pekmez gibi besinlerde bulunurken, hayvansal demir kaynakları özellikle kırmızı et ve yumurtadır. Kırmızı et, ana yemek olarak, yumurta kahvaltıda verilebilirken hayvansal kaynaklı demir bulunan öğünlerde taze sebze meyve kullanılması demirin emilimini artıracaktır.

Selenyum çok güçlü bir antioksidandır, bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi metal zehirlenmelerine karşı da vücudumuzu korur. Selenyum tam tane ekmeklerinde, yağlı kuruyemişlerde, balık ve deniz ürünlerinde, yumurtada, süt ve ürünlerinde bulunur. Ceviz ve fındık selenyum açısından zengindir. Kılçıkları iyice temizlenmiş, buğulama yöntemiyle pişirilmiş balıklar haftada 2 gün tüketilmelidir. Ceviz fındık gibi yağlı kuruyemişler meyve salatalarının üstüne dövülerek konulabilir.

Omega 3 yağ asitleri vücut için elzem olmalarının yanı sıra bağışıklık sistemimiz içinde vazgeçilmezdir. Omega 3 derin ve soğuk suda yaşayan balıklarda bolca bulunur, ancak bu diğer balıklara bulunmadığı anlamına gelmez. Balık tüketimi hem selenyum hem de omega 3 yağ asitleri açısından tatlı su balığı olsa bile mutlaka desteklenmelidir. Yağlı kuru yemişlerde ve semizotu, ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerde, yumurtada omega 3 yağ asitleri bulunur.

Prebiyotik ve probiyotiklerde, bağırsaklardaki yararlı mikroorganizmaları artırarark bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Evde mayalanan yoğurtlarda, maya olarak prebiyotik maya kullanılarak, yoğurdun prebiyotik yapısı artırılabilir. Kefir yine içerdiği prebiyotikler açısından zengin bir besindir.

Dyt.CANAN AKSOY