İnsülin direnci – insülin rezistansı ve beslenmesi

İnsülin Nedir?

İnsülin; pankreastan salgılanan, temel olarak vücudumuzun enerji ihtiyacını karşılamak için glikoz kullanmasına yardımcı olan bir hormondur. Yemek yedikten sonraki süreçte vücudumuz tükettiğimiz besinleri glikoz haline getirerek kana gönderir. Bu durum kan şekerimizin yükselmesine sebep olur. Bu noktada insülin devreye girerek kandaki şekerin kas ve organlarımızdaki hücrelere taşınarak kan şekerimizin normal seviyelere düşmesine yardım eder.

                İnsülin Direnci Nedir?

İnsülin direnci; kas, yağ doku ve karaciğerdeki hücrelerin insülini hücre içine almak için duyarsızlaştığı durumlarda meydana gelir. Yani kısacası vücut insüline tepki veremez olur. Böylece kan şekeri normal sınırlarda tutulamaz ve gelecekte diyabet hastalığı için zemin hazırlanmış olur. İnsülin direnci durumu oluşan bireylerde durum düzeltilmezse diyabet ve diyabetin getireceği bütün sağlık sorunları riski artar.

İnsülin direncine ilaveten karın bölgesinde yağlanma, hipertansiyon, yükselmiş açlık kan şekeri ve kan yağlarında artma hali varsa bu duruma da metabolik sendrom denir. Metabolik sendrom komplike bir durumdur, genelde insülin direnci çıkan bireylerde metabolik sendromda ortaya çıkar.

 

Metabolik sendrom görülme sıklığı son yıllarda ülkemizde oldukça artmıştır. Artan obezite oranları düşünüldüğünde bu durum hiç şaşırtıcı değildir.2004 yılı METSAR (Türkiye Metabolik Sendrom Araştırması) verilerine göre ülkemizde kadınlarda %39.6, erkeklerde %28 olmak üzere toplamda %33.9 oranında metabolik sendrom görülür. Bu verilerin günümüzde daha da artmış olduğu tahmin edilmektedir.

Metabolik sendromu olan hastaların, olmayanlara göre tip 2 diyabet riski 5 kat daha yüksektir. Tip 2 diyabet veya metabolik sendromlu hastalar genellikle yüksek kardiyovasküler hastalık riski altındadır. Kardiyovasküler hastalıklar, Türkiye’deki ölümlerin %47’sinden sorumludur.

Diyabet; kalbe, kan damarlarına, gözlere, böbreklere ve sinirlere ciddi hasar veren kronik, metabolik bir hastalıktır. Tip 2 diyabeti olan bireylerde, insülinin etkin kullanılamamasından dolayı insülin direnci görülür.

Dünya genelinde diyabetli kişilerin sayısı 1980’den bu yana neredeyse 4 katına çıkmıştır. Bunun sebebi aşırı kilolu kişilerin sayısındaki artıştır. Türkiye’de diyabet görülme sıklığı kadınlarda %14.2, erkeklerde %12.2 olmak üzere toplamda %13,2’dir.  Türkiye’deki tüm ölümlerin ise %2’si diyabet kaynaklıdır. Gelişmesini engelleme veya erteleme imkânımızın olduğu bir hastalığı ölümcül hale getirmeye hiç gerek yoktur. Genetik ve yaş gibi risk faktörlerini değiştiremiyor olsak da, yaşam tarzı değişiklikleriyle insülin direnci ve diyabet riskini azaltabiliriz.

 

                İnsülin Direnci Riskini ve Gelişimini Artıran Etmenler Nelerdir?

  • Fazla kilo
  • Göbek bölgesinde yağlanma
  • Tip 2 diyabetli anne, baba veya kardeş
  • Etnik köken (Afro-Amerikan, Alaska Yerli, Amerikan Kızılderili, Asya Amerikan, Latin / Latin, Yerli Hawaiian, Pasifik Adalı Amerikan)
  • Fiziksel olarak inaktif olmak
  • 45 yaş ve üzerinde olmak
  • Yüksek tansiyon
  • Düşük HDL (iyi kolesterol) düzeyi
  • Kanda yüksek seviyelerde olan trigliserit olarak adlandırılan kan yağları
  • Kalp hastalığı, inme, damar hastalıkları
  • Polikistik over sendromu
  • Gebelikte gestasyonel diyabet görülmesi
  • 4 kilogram ve üstü ağırlıkta bebek doğurmuş olmak

Aynı zamanda;

  • Glukokortikoid, antipsikotikler gibi bazı ilaçlar
  • Cushing sendromu ve akromegali gibi hormonal bozukluklar
  • Uyku problemler, özellikle uyku apnesi

gibi durumlar da insülin direnci gelişimine katkıda bulunabilir.

                Peki Nasıl Önlenebilir?

  1. Obezite ve özellikle karın-bel çevresinde yağlanma, insülin direncini indükleyen bir etmendir. Bu sebeple uzun dönemde yavaş yavaş verilecek olan %5-10 kilo kaybı insülin direnci gelişimini azaltabilir. Kan glikoz düzeylerinin, kan basıncının ve kan yağları profilinin kontrol altına alınmasına fayda sağlar.
  2. Öğün saatleri düzenli olmalı ve öğün atlanmamalı
  3. Haftada 150 dakikayı tamamlayacak şekilde egzersiz yapılmalı (Haftada 3 gün 45’er dakika veya haftada 5 gün 30’ar dakika)
  4. Uyku saatleri düzenli olmalı ve yeterli uyku uyunmalı
  5. Şeker ve şeker içeren gıdalardan uzak durulmalı
  6. Glisemik indeksi yüksek besinlerden uzak durulmalı ( kan şekerini hızlı yükselten besinler)
  7. İşlenmiş ürünler ( şarküteri-hazır besinler-meyve suları- alkol ) beslenmede azaltılmalı
  8. Alkol alımı sınırlandırılmalı

 

KAYNAKÇA

  1. American Diabetes Association 1–800–DIABETES (342–2383)

https://professional.diabetes.org/sites/professional.diabetes.org/files/media/All_about_Insulin_Resistance.pdf

  1. Hwang M.H., Kim S. Type 2 Diabetes: endothelial dysfunction and exercise. J Exerc Nutrit Biochem. 2014;18:239–247.

 

  1. World Health Organization – Diabetes country profiles, 2016.

http://www.who.int/diabetes/country-profiles/tur_en.pdf?ua=1

  1. National Institute of Diabetes and Digestive and Kidney Diseases (NIDDK)

https://www.niddk.nih.gov/health-information/diabetes/overview/what-is-diabetes/prediabetes-insulin-resistance

  1. Türkiye Metabolik Sendrom Araştırması (METSAR)

http://www.metsend.org/pdf/Metsar-metsend.pdf