Çocukluk Çağı Obezitesi

ÇOÇUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİ

Obezite en basit haliyle vücutta artmış yağ kitlesi olarak tanımlanabilir. Obezitenin bilinen en yaygın sebebi vücuda alınan enerjinin yakılan enerjiden fazla olması halidir. Çocuklarda enerji alımının yüksek olması dışında metabolik veya hormonsal sebeplere bağlı şişmanlık daha nadir görülür. Çocukluk çağı şişman bireylerinin  % 40’ ından fazlasının yetişkinlik döneminde obez olacağını kanıtlayan bilimsel bulgular vardır. Obezite kronik bir hastalıktır, sürekli mücadele gerektirir. Kendi başına bir hastalık olması yanında Obezite, diyabet, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, kanser hastalıkları içinde kuvvetli bir zemin hazırlar.

Günümüzün getirdiği pek çok değişiklikle beraber Obezite görülme sıklığı tüm dünyada ve ülkemizde hızla artmaktadır. Obezitenin son yirmi yılda Avrupa da 3 katına çıktığı tespit edilmiştir. Avrupa da çocukların % 20 olması gerekende fazla kiloya ve bu çocukların 1/3 ünde obezdir.

Ülkemiz de bu sene başlanan çok sayıda denek üzerinde yapılan bir araştırma sağlık bakanlığı tarafından sürdürülmektedir. Ancak bundan önceki yıllara ait bilgiler daha yerel ve daha az sayıda katılımla gerçekleşmiştir.

İstanbul, Ankara, İzmir illerinde 12–13 yaş grubu 1044 çocuğun üzerinde yapılan bir çalışmada çocukların % 12 si zayıf, % 12 si fazla kilolu ve % 2 si de obez bulunmuştur.(1)

İstanbul da sosyoekonomik düzeyi yüksek bir bölgede 3–17 yaş grubu 1669 çocukta Yeditepe üniversitesinin yaptığı bir çalışmanın sonucu daha da çarpıcıdır. Obezite görülme sıklığı kız çocuklarında % 14,7, erkek çocuklarındaysa %18,7dir.10–12 yaş grubu erkek çocuklarının % 34,4 nün Obezite açısından yüksek risk taşıdığı tespit edilmiştir. Obezite riski taşıyan çocuk sayısı oranı 3 çocuktan biridir.(2)

Bu çalışmaların gösterdiği gelecek yıllarda obezite riski giderek artan bir tehdit olmaya başlamıştır. Obez çocukların üçte biri, obez ergenlerinse % 80 i yetişkin yaşamlarında obez olmaktadır. Bu yüzden obezite tedavisi erken yaşta başlanmalı, takip edilmelidir.(peyamicinaz,clinicpediatri,2007)

 

OBEZİTENİN NEDENLERİ

Genetik faktörler: obezite oluşumunda genetik faktörlerin önemli yer tuttuğu pek çok çalışmada ispatlanmıştır. Ailede ki şişmanlık çocukluk obezitesi için en büyük faktörlerden biridir. Aile çocuğu hem genetik hem de çevresel olarak direkt etkiler. Besin seçimi, sofra düzeni, beslenme alışkanlıkları konusunda aile her zaman etkindir. Genetik faktörlerin nasıl ve neye tam olarak etki ettikleri şu an için bilinmemektedir. Obezite her zaman bir enerji dengesi mekanizmasıdır, aldığınız enerji yaktığınız enerjiden fazlaysa kilo alınımı söz konusudur.

Çevresel etmenler: obezite oluşumunda aileden alınan genler hiçbir zaman tek başına sorumlu değildir. Bunu destekleyen mutlaka başka bir veya birkaç etmen vardır. Annenin gebelikteki beslenmesi, beslenme de yapılan yanlışlıklar, ırk, fiziksel aktivite azlığı, sosyal sorunlar ( apartman yaşamı, kent yaşamının getirdiği sorunlar),psikososyal sorunlar (parçalanmış aile, büyük aile, aile içi geçimsizlik )

Beslenme: porsiyon, sıklık, çeşit, miktar açısından yanlış beslenme alışkanlıkların yerleşmesi. Evde yemeklerin fazla yağlı pişmesi, hazır yiyeceklerle beslenme, enerji-şeker- yağ içeriği açısından yüksek gıdalarla beslenme. Annelerin çalışma hayatına girmesiyle beraber hazır gıdaların tüketimi arttı, hazır gıdaların içinde bulunan yüksek yağ – şeker miktarları da enerji alımının artmasına neden oldu. Tam günlük okullar, öğlen yemeğinin ev dışında yenmesine ve yanlış atıştırmalıklar seçilmesine, fiziksel aktivitenin düşüp daha uzun saatlerin kapalı alanlarda geçiriliyor olmasını sağladı. Gıda teknolojisinin gelişip besin çeşitliliğin ve gazlı-şekerli içeceklerin artması anlamı da geldi.

Fiziksel aktivite: aldığımız enerjinin vücutta depolanmadan yanmasını sağlamanın en kolay yolu hareket etmektir. Çeşitli etmenler yüzünden fiziksel aktivitenin düşmesi ve durağan aktivitelerin artışı başladı. Sokaklarda oynamak yerine, televizyon veya bilgisayar karşısında geçirilen zamanlar arttı. Televizyon aktiviteyi azalttığı gibi, besin alımını da tetikler hale geldi. Okula yürüyerek gitmek yerine servislerin gelmesi, merdiven yerine asansör kullanma alışkanlığı, sınavlar çocukları ister istemez daha durağan hale getirdi.

 

ÇOCUKLUK OBEZİTESİNİN GETİRDİĞİ SORUNLAR
  • Erken ergenlik
  • Ortopedik sorunlar
  • Deri çatlakları
  • Deri enfeksiyonları
  • Depresyon
  • Kan yağlarının yükselmesi
  • Hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, diyabet, metabolik sendrom gibi sistemik hastalıklar
  • Solunum problemleri
  • Uyku problemleri
  • Yeme bozuklukları

 

OBEZİTEYİ NASIL TESPİT EDERİZ?

Çocukluk çağı obezitesini tespit etmenin pek çok yolu vardır. Bunlardan evde uygulayabilecek olduklarınızı tanımlamak gerekirse:

  • İdeal ağırlık: tartımla elde edilen ağırlığın yaş ve cinsiyete göre standartlarla karşılaştırılması. Bu ölçümde boyda göze alınmalıdır. Bunlar her ülke için yapılmış boy ve kilo persentil değerleri göze alınarak hesaplanır.
  • Ağırlık ve Boy Uzunluğuna dayalı ölçümler: Beden kitle indeksinin (BKİ)değerlendirilmesidir. Kilonun, boyun metre cinsinden karesine bölünmesiyle tayin edilir.10-18 yaş grubu için beden kitle indeksi aşağıda ki tabloda verilmiştir.

 

Tablo 2. 10-18 Yaş Grubu Çocuklarda BKİ’e Göre Şişmanlığın Değerlendirmesi:

  Hafif Şişman (BKI)   Şişman (BKI)  

Yaş (yıl)

Erkek

Kız

Erkek

Kız

10

20

20

23

23

11

20

21

24

25

12

21

22

25

26

13

22

23

26

27

14

23

24

27

28

15

24

24

28

29

16

24

25

29

29

17

25

25

30

30

18

26

26

30

30

 

Bel çevresi oranı: belin en ince yerinden mezura yardımıyla yapılan ölçümdür.8 yaşın üstündeki bireyler için üst limit alttaki tablo da verilmiştir.

 

 8 yaşın üzerindeki bireylerde bel çevresi oranları:

YAŞ (Yıl)

ERKEK

KIZ

8

70.9

70.4

12

84.5

81.9

15

94.4

89.8

17

101

97

 

 

 

 

 

ÇOCUKLUK OBEZİTESİNDE TEDAVİ

Çocukluk obezitesinin tedavisi multidisipliner bir çalışma gerektirir. Obezitenin tedavisi her yaş grubu için zordur. Çocuklar için bu ayrı özen ve önem gerektirir. Beslenme tedavisi, fiziksel aktiviteyle desteklenmesi gereken, davranış değişikliği temeline oturan bir çalışma gerektirir. Tedavi de fiziksel aktivite kadar aile desteği de önemlidir.

Obezitenin herhangi bir metabolik veya hormonsal sorundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, obezitenin getirdiği herhangi bir komplikasyon ( yan etki )olup olmadığı doktor tarafından tespit edilmelidir. Tedaviyle ilgili olarak çocuk ve aile iyice aydınlatılmalıdır.

OKUL ÇOCUĞU ( 6-18 YAŞ ) OBEZİTESİNDE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ

Beden kitle indeksi(BKİ ) 85-95 persentilde olan çocuklar için temel hedef ağırlığın korunmasıdır. Amerikan pediatri derneği bu uygulamayı; BKİ 85- 95 persentilde yer alan ancak komplikasyon gelişen çocuklarda ve BKİ 95 persentilin üzerinde olan çocuklarda ağırlık kaybının hedeflenmesi gerektiğini bildirmiştir. Hafif şişmanlarda olması gereken ağırlığa uygun dengeli bir diyet verilir. Ağır şişmanlarda kısa süreli enerji kısıtlaması yapılır. Düşük enerjili diyetlerin uzun süre kullanımı büyüme ve gelişmeyi engelleyebilir. Yeterli ve dengeli diyetlerin uygulanması daha kolay, daha uzun ve daha davranış değişikliği yaratmaya uygundur. Çocuk bu dönemde mutlaka kilo ve boy gelişimi açısından takip edilmelidir. Davranış değişikliği yaratılıp yaratılmadığı kontrol edilmelidir.

  • Düşük veya çok düşük enerjili diyetler yapılmamalıdır.
  • Yeterli ve dengeli bir beslenme programı düzenlenmelidir.
  • Davranış değişikliği takip edilmeli ve ödüllendirilmelidir.
  • Öğün atlanmamalı, sık sık beslenilmelidir.( 6 öğün beslenme )
  • Sebze –meyve tüketimi günde 5-6 porsiyon olacak şekilde diyeti düzenlenmelidir.
  • Rafine edilmemiş besinler tercih edilmelidir.
  • Yağ içeriği yüksek besinlerden kaçınılmalı, ancak yağ tüketimi, yağda eriyen vitaminlerin kullanımı ,hormon yapımında kullanıldığı için belirli miktarın altına düşmemelidir.
  • Şeker içeriği yüksek besinlerden ve içeceklerden kaçınmak gerekir. Gazlı şekerli içecekler yerine , ayran , kefir tüketimi desteklenmelidir.
  • Kurubaklagil tüketimi teşvik edilmelidir.
  • Kalsiyum ve D vitamini büyüme çağındaki cocuklar için çok önemlidir. Süt ve yoğurt ürünlerine öğünlerde yer verilmeli ,açık havada güneş alınacak egzersizlere yönlendirilmelidir.
  • Çeşitlilik her besin grubunda sağlanmalıdır.
  • Televizyon veya bilgisayar karsısında yemek yemekten kaçınılıp, aile sofrası mutlaka kurulmalıdır.
  • Yağ içeriği ve nitrit-nitrat içerdiği için salam- sosis- sucuk tüketimi azaltılmalıdır.
  • Ev dışında beslenmeyle ilgili olarak, mutlaka seçenekler değerlendirilmeli ve uygun besinlere yönlendirme yapılmalıdır.
  • Kızartılmış ürünleri sayısal ve miktarsal olarak azaltmak gerekir.
  • Aile bireyleri de çocukla beraber beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmelidir.
  • Fiziksel aktivite artırılmalıdır.